26 Ağustos 2008 Salı

Van Gölü Kirlenmesin

Van Gölü ile ilgili 1-2 haftadır yoğun olarak televizyonlarda haberler yapılıyor. Bu zamana kadar bilmediğimiz bir konu olmamasına karşı,Tübitak destekli bir projeyle Yüzüncü Yıl Ünv. ve Hacettepe Ünv. ilk defa ortak bir çalışma başlattı.

CnnTürk'ün haberine göre;
"Van Gölü artık evsel atıklardan kaynaklanan su kirliliğinin izleme sistemi ile 24 saat denetlenebilecek. Yüzüncü Yıl ve Hacettepe Üniversiteleri'nin geliştirdiği sistem göl suyunun, azot, fosfat, nitrit ve oksijen değerlerini ölçüyor.
Gölü kirlilikten kurtarmak için 50 bin YTL'lik bir kaynağa ihtiyaç var."
Haberin tamamını okumak için



Yani sadece bilgilendirme amaçlı, pilot bölgeler denetlenecek. Şu an için kesin çözüm maalesef ya yok ya da varolan projeler hemen hemen her konuda olduğu gibi yılan hikayesine dönmüş. Bu kadar laftan sonra, Van Gölü hakkında genel bir de bilgimiz olsun;

Van Gölü veya yöresel adıyla Van Denizi, Tatvan ilçesi sınırları içinde bulunan Nemrut volkanik dağının patlaması sonucu oluşan kraterde biriken suların oluşturduğu varsayılan volkanik bir göldür.

Çok sayıda koyu bulunan Van Gölü'nün yüzölçümü 3.713 km²'dir. Van Gölü hem tatlısu hem de deniz ekosistemlerinden farklı bir sucul ekosistemdir. Suları tuzlu ve sodalıdır. Göl suyu tuzluluk oranı %o19, pH'sı ise 9.8 dir. Göl su seviyesi iklime bağlı olarak yükselip, düşmektedir. Ancak ortalama olarak denizden yüksekliği 1646 metredir. Gölün ortalama derinliği 171 m, en derin yeri ise 451 metredir. Gölün doğu bölümünde dört ada vardır. Bunlar; Akdamar, Çarpanak, Adır ve Kuş adalarıdır. Adalar tarihi ve turistik özelliğe sahiptir ve 1990 yılında Arkeolojik Sit Alanı ilan edilmişlerdir.


Van Gölü dünyanın en büyük sodalı gölüdür. Gölün tuzlu-sodalı suları, biyolojik çeşitliliği sınırlamaktadır. Gölde bilinen 103 tür fitoplankton, 36 tür zooplankton ve tek bir tür balık (inci kefalı, Chalcalburnus tarichi) yaşamaktadır. Göl etrafı karadan 430 km.'dir. Yöre halkına göre gölde bir canavar yaşamaktadır. Söylentiyi çıkaranların amaçlarının bölgeye turist çekmek olduğu söylense de, söylentileri araştırmak amacıyla bölgede pek çok bilimsel araştırma ekibi çalışmalar yapmıştır. İstanbul-Tahran demiryolu hatlarını da bağlamaktadır. Türkiye ve İran'a bağlanan demir yolu 1970 lerde yapılmıştır.



Tarihçe Eski Yunan coğrafyacıları tarafından Thospitis Lacus ya da Arsissa Lacus olarak anılan Van Gölü'nün modern zamanlardaki ismi, sınırlarına dahil olduğu Van ilinden gelmektedir. Urartu Krallığının başkenti, İ.Ö. 10. ve 8. yüzyıllar arasında, gölün doğu kıyılarında kurulmuştur.Van Gölü sahilleri boyunca ve pekçok adalarında Ermeni Klisesi ve manastır kalıntıları bulunabilir.En iyi korunanı onuncu yüzyıldaki Kutsal Haç Klisesidir.Akdamar Adasında yer alır.Kral Gagik Artzruni tarafından 915 ve 921 yılları arasında inşa edilmiştir.Dış duvarlardaki rölyefler kutsal kitaba ait Adam and Eve (Adem ve Havva),Jonah and the whale (Yunus ve Balina),David Davud ve Goliath (Golyat) gibi hikayeler sunar. Diğer önemli tarihsel anıt gölün goğu kıyısındaki Van Kalesi dir.Modern Van şehri bu kalenin doğusunda yer alır. Türkiye’nin en büyük gölü Van Gölü’dür.Nemrut Dağının patlaması sonucu oluşmuştur.(Volkanik bir göldür).Yüz ölçümü3.713 km2’dir.Denizden yüksekliği 1.646m derinliği ise 457m ‘yi aşmaktadır.Gölün doğusunda Akdamar, Çarpanak, Adır ve Kuş adaları bulunmaktadır.Bu adalar turistlik özelliğe sahiptir.Sit alanı olarak ilan edilmiştir.Suyu sodalı ve tuzludur.Aynı zamanda dünyanın en çok soda içeren gölüdür.Van gölü kıyısındaki iklim diğer yerlere göre daha yumuşaktır.

Umalım ki Van Gölü'nün temizlenmesi ile ilgili proje masraflarını karşılayacak sponsorlar bulunsun. Van Gölünü de kaybetmeyelim.

Hiç yorum yok: