16 Ocak 2009 Cuma

Eskişehir Zooloji Müzesi


Zooloji Müzesi kurucularından Yrd. Doç. Dr. Hakan Çalışkan,Yrd. Doç. Dr. Ümit Şirin ile 20 yıldır böcek, örümcek, omurgalı ve omurgasız hayvan örneği topladıklarını, koleksiyonda 15 bin böcek, bini omurgalı olmak üzere toplam 4 bini omurgasız toplam 20 bin hayvan örneğinin bulunduğunu anlattı. Yrd. Doç. Dr. Çalışkan, topladıkları örnekleri taksidermi (doldurma) ve tahnit (ilaçlama) yöntemi kullanarak muhafaza ettiklerini belirtti.Anadolu'nun biyolojik çeşitlilik bakımından son derece zengin olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Çalışkan, şöyle konuştu:''Anadolu'nun ve Eskişehir'in biyolojik çeşitliliğini anlatmak için kişisel koleksiyonumuzdan oluşan parçalarla 2007'de ESOGÜ Meşelik Yerleşkesi'nde Eskişehir Zooloji Müzesini kurduk. Müzede yılanlar, kuş türleri, böcekler, kelebekler ve balıkları izlenime sunduk. Müzede 600 farklı hayvan türünü sergiliyoruz. Eskişehir ve çevre illerden bugüne kadar yaklaşık 20 bin ziyaretçimiz oldu. Ayrıca domuz, tilki, inek, kara akbaba ve sansar gibi hayvanların iskeletlerini de sergiledik. Ücretsiz gezilebilen müzemiz yoğun ilgi gördü. Giderek artan ilgi nedeniyle ziyaretleri randevuyla kabul etmeye başladık.''

''HAYVANLARI TANITMAYA ÇALIŞIYORUZ''
Yrd. Doç. Dr. Çalışkan, müzede doğa ve çevre konulu seminerler verdiklerini belirterek, özellikle ilköğretim öğrencilerine doğa ve hayvan sevgisi aşılamak istediklerini söyledi.
Müzenin, öğretim üyelerinin ve ESOGÜ Zooloji Kulübü öğrencilerinin gönüllü katkılarıyla hizmet verdiğini anlatan Yrd. Doç. Dr. Çalışkan, şöyle devam etti:''Biyolojik çeşitlilik doğanın önemli bir parçasıdır. Milyonlarca yıldır var olan çeşitliliğin titizlikle korunması gerekir. Hassas bir denge üzerine kurulu doğada her canlının bir rolü vardır. Her canlının korunması gerekir. Yaşayan her canlı yaşam kitabının bir satırıdır. Bir canlı türünün kaybolması kitabın iyi anlaşılmaması demektir. Müzeyle doğanın farkındalığını artırmak istedik. Müzeyi gezen çocukların çoğunluğu hayvanların başka ülkelerden geldiğini zannediyor. Çocuklara hayvanları yakından inceleme fırsatı sunduk. İnsanlar tanımadığı şeylerden korkuyor. Korku da yok etmeye yöneltiyor. Hayvanı tanısa korkmayacak. Hayvanları tanıtmaya çalışıyoruz. Müzede eline yılan alan anaokulu öğrencileri oldu.''Yrd. Doç. Dr. Çalışkan, Eskişehir Zooloji Müzesinin gelecekte açmayı planladıkları doğa tarihi müzesinin temeli olduğunu da ifade etti.Fransa'da 400'ün üzerinde doğa tarihi müzesi bulunduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Çalışkan, ''Türkiye'de Avrupa'daki kadar kapsamlı olmasa da 3 müze var. Anadolu, Avrupa'nın en az iki katı biyolojik çeşitliliğe sahip. Bu zenginliği herkesle paylaşmalıyız'' dedi.


Kaynak: yesil.ntvmsnbc.com

10 Adımda Daha Az Karbondioksit




Azalt, tekrar kullan ve geri dönüştür... Bunları yaptığınızda daha az karbondioksit üretir, daha fazla tasarruf yaparsınız.


Prof. Dr. Muammer Kaya'dan atmosferdeki karbondioksit seviyesini azaltacak 10 öneri:
Diğer haberler


1) Bir kere kullanılıp atılabilen ürünler yerine tekrar kullanılabilen ürünler seçin. Atık miktarı azaltın. Bir ailenin ev atıklarının yarısının geri dönüşümü yılda 1200 kilogram karbonmonoksit tasarrufu sağlar.

2) Duvar ve çatı izolasyonu, kapı ve pencere sızdırmazlığı, ısıtma ve soğutma maliyetini yüzde 25 azaltabilir.

3) Uyurken ve ev dışındayken sıcaklığı azaltın.

4) Ampullerinizi tasarruflu ampullerle değiştirin.

5) İmkanınız varsa daha az ve daha akıllı otomobiller kullanın. Daha az araba kullanma daha az gaz emisyonu demektir.

6) Enerji verimliliği yüksek ürünler tercih edin. Araba ve elektrikli ev eşyası alırken enerji verimliliği yüksek ürünler seçin.

7) Daha az sıcak su kullanın. Bir aile daha az sıcak su kullanarak yılda 250 kilogram karbonmonoksit tasarruf sağlar.

8) Gereksiz ışık ve lambaların kapatın. Kullanılmayan cihazlar prize takılı veya beklemede tutmayın. Kullanılmayan suyu boşa akıtmayın.

9) Ağaç dikin. Fotosentez esnasında ağaçlar ve diğer bitkiler karbonmonoksidi emer. Bir ağaç ömrü boyunca bir ton karbonmonoksit emer.

10) Enerji kayıplarını belirleyin. Daha az enerji faturası ödemek için kaçakları önleyin.

Kaynak:yesil.ntvmsnbc.com

7 Ocak 2009 Çarşamba

Küresel ısınma kelebekleri de etkiliyor


Erciyes Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Evrim Karaçetin, kelebeklerin de küresel ısınmadan olumsuz etkilendiklerini belirterek, Türkiye’deki bazı türlerin iklimin ısınmasıyla birlikte daha yükseklere çıktığına dair gözlemleri olduğunu söyledi.

Karaçetin, gazetecilere yaptığı açıklamada, kelebeklerin yok olmasının küresel ısınmayla direk bağlantısı olduğuna ilişkin çalışmalar olduğunu kaydetti.

Kelebeklerin iklim değişikliklerinden genellikle üç farklı şekilde etkilendiklerini ifade eden Karaçetin, şöyle devam etti:

“Birincisi, bunların yaşam alanları değişiyor. İkincisi, yaşam alanları değiştiği için ya o alanı terk etmek, ya o alana uyum sağlamak ya da yok olmak zorundalar. Bunun her biriyle ilgili literatürde araştırma var. Türkiye’de bu konuyla ilgili araştırmalar ise henüz çok yeni. Küresel ısınmayla ilgili çalışmalar 1900’lü yıllardan beri toplanan veriler sonucu ortaya konmuştur. Türkiye’de bu kadar eski verilerimiz olmadığı için bire bir örnek veremiyoruz, ama bazı türlerin iklimin ısınmasıyla birlikte daha yükseklere çıktığına dair gözlemlerimiz var.”

Dr. Karaçetin, hava kirliliğinin de kelebekler üzerinde değişik etkileri olduğunu belirterek, “Hava kirliliğinin neden olduğu asit yağmurları, bu canlıların yaşadığı bölgeleri tahrip ediyor. Bazı türlerin beslendiği bitkiler negatif etkileniyor. Diğer bir bağlantısı ise bitki özüyle beslenen kelebek türleri var. Bunlar direkt olarak kirlilik maddeleriyle karşı karşıya geldiğinde sayılarında düşüşlere rastlanabiliyor” diye konuştu.

Kelebeklerin koruma altına alınması gerektiğine dikkati çeken Evrim Karaçetin, şu an koruma kapsamının sadece milli parklarla sınırlı olduğunu, ayrıca yabancı turistlerin kelebekleri yakalamalarının ve yurt dışına çıkarmalarının yasak olduğunu bildirdi.

Dr. Evrim Karaçetin, Türkiye’de, 345’in üzerinde kelebek türü bulunduğuna dikkati çekerek, “Tüm Avrupa’da 500 tür olduğunu düşünürsek, Türkiye kelebek türü bakımından oldukça zengin bir çeşitliliğe sahip. İngiltere’de 56, Türkiye’de 345 tür var. Ilıman iklim kuşağına göre bu inanılmaz bir çeşitlilik” şeklinde konuştu.

Kelebeklerin azalmasının en önemli nedeninin habitat değişikliği olduğunu vurgulayan Kareçetin, zirai tarım ilaçlarının kullanılması, sanayi tarımına geçilmesi gibi etkenlerin kelebeklerin yaşam alanlarını ortadan kaldırdığını ve nesillerini tehlikeye soktuğunu anlattı.

Dr. Karaçetin, Türkiye’de Palandöken, Kaçkar ve Bolu dağları ile Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinin kelebek bakımından çok zengin olduğunu kaydederek, “Kelebek koleksiyonuna çok sıcak bakmıyoruz. Kelebeklerin sadece bilimsel amaçla toplanması gerekiyor. Bu da sadece araştırmacılar tarafından yapılmalıdır” dedi.

Kaynak: ntvmsnbc

Yeşil Ekrandan Haberler

Kuşadası alarm veriyor

Türkiye'nin en önemli turizm merkezlerinden olan Aydın'ın Kuşadası ilçesinde denizi kirliğine erken önlem alınması için uyarı yapıldı.


***


"Ovacık madeni hemen kapatılmalı"

Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Dündar Çağlayan, ''Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) izninin yürütmesinin durdurulması ile Bergama Ovacık altın madeninin faaliyetine olanak sağlayan tüm işlemlerin dayanağı çökmüştür. Yani madenin hemen kapatılması gerekmektedir'' dedi.


***


Şimşir ormanı tehlikede

Kaçkar Dağları Milli Parkı içindeki Palovit deresi kenarından yaylaya kadar yapılması planlanan yol nedeniyle, 32 santimetreye ulaşan çapları ve 10 metreyi bulabilen boyları ile dünyada tek orman olma özelliği taşıyan şimşir ağaçlarının



"Ilısu Barajı durdurulmalı"

Hasankeyf'i Yaşatma Girişimi Sözcüsü Necdet İnal, Ilısu Barajı Projesi'nin yasalara aykırı olduğunu ve durdurulması gerektiğini savundu.


Kaynak: yesil.ntvmsnbc.com